باب: لا
يشهد على
شهادة جور إذا
أشهد.
9. ŞAHİT TUTULDUĞUNDA HAKSIZLIĞA ŞAHiT OLMAZ
حدثنا
عبدان: أخبرنا
عبد الله:
أخبرنا أبو
حيان التيمي،
عن الشعبي، عن
النعمان بن
بشير رضي الله
عنهما قال: سألت
أمي أبي بعض
الموهبة لي من
ماله، ثم بدا
له فوهبها لي،
فقالت: لا
أرضى حتى تشهد
النبي صلى
الله عليه
وسلم، فأخذ
بيدي، وأنا
غلام، فأتى بي
النبي صلى
الله عليه وسلم
فقال: إن أمه
بنت رواحة،
سألتني بعض
الموهبة
لهذا، قال:
(ألك ولد سواه).
قال: نعم، قال:
فأراه قال: (لا
تشهدني شهادة
جور). وقال أبو
حريز، عن
الشعبي: (لا
أشهد على جور).
[-2650-] Nu'man b. Beşır r.a.'den rivayet edilmiştir: Annem babamdan
malının bir kısmını bana bağışlamasını istemişti. Bir süre sonra babam bunu
uygun görerek malının bir kısmını bana bağışladı. Annem "Hz. Nebi'i buna
şahit tutmadıkça razı olmam" dedi. Bunun üzerine babam -ben küçükken-
elimden tuttu ve birlikte Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gittik. Babam
Rasulullah'a: "Bunun annesi Bintu Revaha benden malımın bir kısmını buna
bağışlamamı istedi" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Başka
çocuğun var mı?" diye sordu. Babam "evet" dedi. Bunun üzerine
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Beni zulme şahit tutma" buyurdu.
Ebu Hureyz, Şa'bi kanalıyla "Ben zulme şahit olmam"
şeklinde bir başka ibare ile nakletmiştir.
حدثنا
آدم: حدثنا
شعبة: حدثنا
أبو جمرة قال:
سمعت زهدم بن
مضرب قال:
سمعت عمران بن
حصين رضي الله
عنهما قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (خيركم
قرني، ثم
الذين
يلونهم، ثم
الذين
يلونهم). قال
عمران: لا
أدري، أذكر
النبي صلى
الله عليه
وسلم بعد قرنه
قرنين أو
ثلاثة، قال
النبي صلى
الله عليه وسلم:
(إن بعدكم
قوما يخونون
ولا يؤتمنون،
ويشهدون ولا
يستشهدون،
وينذرون ولا
يفون، ويظهر
فيهم السمن).
[-2651-] İmran b. Husayn r.a.'dan rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "En hayırlı nesil benim zamanımda
yaşayan nesildir; sonra onların ardından gelenler; sonra da onların ardından
gelenlerdir."
İmran diyor ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki mi,
yoksa üç nesil mi saydı hatırlamıyorum."
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden
sonra öyle bir topluluk gelecek ki hıyanet edecekler ve onlara güvenilmeyecek;
şahitlik yapacaklar ama şahitlik yapmaları istenmeyecek, adak adayacaklar ama
yerine getirmeyecekler ve onlarda aşırı kiloluluk (şişmanlık, obezlik
hastalığı) baş gösterecektir. "
Tekrar: 3651, 6429, 6695
حدثنا
محمد بن كثير:
أخبرنا
سفيان، عن
منصور، عن
إبراهيم، عن
عبيدة، عن عبد
الله رضي الله
عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (خير
الناس قرني،
ثم الذين
يلونهم، ثم
الذين يلونهم،
ثم يجيء
أقوام: تسبق
شهادة أحدهم
يمينه ويمينه
شهادته).قال
إبراهيم:
وكانوا
يضربوننا على
الشهادة والعهد.
[-2652-] Abdullah r.a.'dan rivayet edilmiştir: Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "En hayırlı nesil benim
zamanımda yaşayan nesildir; sonra onların ardından gelenler; sonra da onların
ardından gelenlerdir. Sonra öyle bir topluluk gelecek ki şahitlikleri
yeminlerini; yeminleri şahitliklerini geçecek."
İbrahim (en-Nahai) şöyle demiştir: "(Biz küçükken) şahitlik
ediyoruz ve söz veriyoruz diye (büyüklerimiz) bizi döverdi."
AÇIKLAMA: Yukarıdaki hadisin Arapça ifadesi, "Şahit
olmaları istenmediği halde şahit olacaklar" anlamına gelebileceği gibi,
"şahitlik yapacaklar ama şahitlik yapmaları istenmeyecek, yahut şahitlik etmeleri
istenmediği halde şahitlik edecekler" anlamına da gelebilir. Ancak ikinci
anlam daha yakındır. Fakat Müslim'in, Zeyd b. Halid'den rivayet ettiği şu hadis
bununla çelişir. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Size şahitlerin en
hayırlısını haber vereyim mi? Şahitlik etmesi istenmeden şahitlik edendir"
buyurmuştur.
Alimler bu iki hadisten hangisinin tercihe şayan olduğu
konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. İbn Abdilber, Zeyd b. Halid'in rivayet
ettiği hadisi tercih etmiştir. Çünkü bu hadis Medineliler kanalıyla rivayet
edilmiştir. İbn Abdilber bunu Iraklıların rivayetinden üstün tutmuştur.
Diğer alimler ise İmran b. Husayn'ın r.a. rivayetini tercih
etmişlerdir. Çünkü bu hadis, Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri
hadislerdendir.
Diğer bazı alimler ise bu iki hadisi uzlaştırma yoluna gitmişler
ve bunun için birkaç açıklama yapmışlardır. Bu açıklamalardan biri ve en
güzelolanı şudur:
Zeyd'in rivayet ettiği hadisten maksat, kişinin hak sahibi tarafından
bilinmeyen bir hakka şahit olması ve ona gelerek hakkını haber vermesidir. Veya
hakkından haberdar olan hak sahibinin ölmesi ve geride mirasçılar bırakmasıdır.
Bu hakka şahit olan kişi onlara gelir ve haklarını kendilerine haber verir.
"aşırı kiloluluk baş gösterecek": Yani yemeye ve
içmeye düşkün olacaklar.
Çok yemek, aşırı kilolanmanın başlıca sebeplerindendir. Aşırı
kilolu olmak kınanmıştır. Çünkü şişman olan kişi, -bilindiği üzere- genellikle
ibadet etmekte zorlanır.
"şahitlikleri yeminlerini; yeminleri şahitliklerini
geçecek": Bu, iki ayrı durumda olur. Şöyle ki; kişi, şahitliğini
pekiştirmek ister ve bunun için yemin eder. Bazen şahitlik etmeden önce yemin
eder; bazen de yemin etmeden önce şahitlik eder.
Şahitlikte yemin etmeyi caiz görenlere göre, bunun bir durumda
(aynı anda) olması da mümkündür. Buna göre kişi, şahitlik etmek ve yemin etmek
ister.
İbnü'l-Cevzi, "Bu hadisten maksat, insanların şahitlik ve
yemin etmeyi hafife almaları ve ihtiyatlı davranmamalarıdır" demiştir.
İbn Battal "Bu hadis, yemin etmenin şahitliği geçersiz
kılacağına delildir" dedikten sonra şöyle devam etmiştir: İbn Şa'ban
ez-ZaM adlı eserinde şöyle nakletmiştir: Bir kimse "Allah'a yemin ederek
şahitlik ederim ki falancanın falancada şu kadar alacağı vardır" derse
şahitliği kabul edilmez. Çünkü bu söz şahitlik değil; yemindir.
İbn Battal "İmam Malik'in bu görüşte olmadığı
bilinmektedir" demiştir.
İbn Abdilber şöyle demiştir: Bu hadisin anlamı, kişinin
"Allah'a yemin ederek şahitlik ederim"; "Allah'ın ahdi benim
üzerime olsun ki şöyle şöyle oldu" gibi sözler söylemesini yasaklamaktır.
Onlar, alışkanlığa dönüşüp de uygun düşen ve düşmeyen her yerde yemin
etmesinler diye, böyle yapanları tartaklıyorlardı.
Ben derim ki: Şahitlikte durumun, İbn Abdilber'in dediği gibi
olması mümkündür. Fakat şahitlik etmeye cesaret etmelerinin ve kolayca şahitlik
etmelerinin yasaklanmış olması da mümkündür. Çünkü bir olaya şahit olmak ve
özellikle de mahkemede şahitlik etmek güç bir iştir. Zira insan, unutkan ve
yanılgıya düşen bir varlıktır. Hele hele o dönemlerde onların yazma
alışkanlıkları da yoktu.
"Allah'ın ahdi üzerime olsun" sözünü yasaklamalarından
maksat, vasiyetin kapsamına girmek de olabilir. Çünkü bu birçok kötü sonuca yol
açar. Vasiyete bazen "ahid" de denir. Allah Teala "Ahdim
zalim/ere erişmez (On/ar için söz vermem" [Bakara, 124] buyurmuştur.
Allah nasib ederse "Yeminler ve Adaklar (eyrnan ve
nuzur)" bölümünde konuyla ilgili ek açıklama gelecektir.(hadis no: 6659)